|
Rebi (A.İ.): Bahar
Nokta-i Rebi:
Rumi Mart'ın9. günü Güneşin Burçlar üzerinde bulunduğu
noktadır. Yani ilkbaharın başlaması, balık ve koç burcunun
Güneşle buluşmasıdır. Yukarıdaki takvimde bu sıralama,
bu tarifi tuttu!
Rumi takvim ile Milâdisi arasında 13 gün farkı vardır.
Yani 9+ 13 = 22 Mart eder.
Hicri takvimde Recep ayının 12. ay olması icap ederken,
7. ay olmuş. Zülkade 1. ay olması gerekirken 11. ay
olmuş, Zül Hicce 2. ay olması icap ederken 12. ay olmuş.
Muharrem 3. ay olması icap ederken 1. ay olmuş. Haram
olan bu ayları, bazı tefsirci-ler, yanlış olarak Halife
Ömer'in takvimindeki sıralamaya göre veriyorlar.
Ayların İsimlerinin Arapça anlamı ise, RECEP: iki senenin
ortası veya orta parmaklar anlamındaki râcıb'dan gelir,
asıl yerinden altı ay oynatılmış. ZÜLKADE: ateş ocağı
manâsına yani kış vakti. ZÜL HİCCE: Ateş ocağı evveli
manâsına yani oda kış vakti. MUHARREM: Haram ay, yani
savaş yok! Veya haram edilmiş, sayılmış.... manasınadır.
Ayların, Hicri takvimdeki sıralamasında mevsimlerde
hatalar var, isim manâsını tutmamaktadır. Kurân'a göre
birbirini izlemesi gereken bu dört hürmetli aylar için
9. Tövbe Suresi 2. ve 5. âyetlerine bir göz atalım.
2. ayetin Türkçe'si: "Yeryüzünde dört ay daha dolaşın
ve bilin ki siz Allah'ı âciz bir hâle getiremezsiniz
ve şüphe yok ki. Allah kâfirleri (zalimler) aşağılık
bir hale getirecektir."
Başka kısaca tercümesi: "Siz dört ay daha gezin!"
Birinci yorum Prof. A. Gölpınarlı'nın, ona göre bu 2.
âyette ihtilaf varmış.
Başka bir Kuran tefsirinde, Diyanetin "Heyet'i
yorumunda, müşrikler dolaşsın deniliyor. Müşrikleri
söylemiş olsa bile, beraberce dört ayın dolaşmaları
yönünden sıralamayı da vurgulamış oluyor... Müşrikler,
eski putperestler, cebriyecilerdir. Sonradan Emeviler
de bunlara, dedelerine tekrar uydular.
Arapça'da, Rebi-i evvel, ilkbahar demektir. Rebi-i Sâni,
sonbahar demektir.
Yukarıda görüldüğü gibi, Rebi-I, 3. ay olan Mart'a yani
daha dönme yok iken, Hicri takvimde (Muharrem) ayına
denk geliyor. Aynı şekilde, rebiII de 4. ay olan Nisan
ayına, yani daha dönme yok iken Hicri takvimde (Sefer)
ayına denk geliyor. Fakat Hicri takvimin başlatılması,
takvim sıralamasında görüldüğü gibi, Halife Ömer zamanında
bu Temmuz ayı olan 7. aydan başlatılıyor. Senenin ortası....
Böyle olunca, Rebi-I ve Rebi-ll ilkbahar aylan Eylül
ve Ekim aylarına denk geliyor ki, böylece mevsimde Eylül,
Ekim yerine veya karşısına İlkbahar ayı olan Rebi-I
ve Rebi-ll gelmektedir. İşte anlaşmazlık ve yanılgı
burada meydana çıkıyor. Eğer bu takvim başlatılması
7. ayda değil de, 1. ayda başlatılmış olsaydı bu yanılgılar
meydana gelmezdi.
Yukarıdaki 1. şıktaki takvim sıralaması, Kuran'ın 9.
Tövbe Sûresinin 2. ayetine ve ayların Arapça ifade ettiği
manâya göre, adı geçen, birbirini izlemesi gereken dört
hürmetli ayların meydana getirdiği, gerçek takvim olsa
gerek (!).... 9. Tövbe Sûresi çok ilginç bir sûredir.
Gelelim Hz. Hüseyin'in göçüne:
Kumru kitabı kaynak olarak alınırsa, o kitabın 63. sayfası:
1) Hz. Hüseyin kız kardeşi Cenabı Zeynep'e Küfe'ye yolculuk
için hazırlık yapmasını söyler. Hz. Fatıma'nın diktiği
bir gömlek ve dokuz kefen bir de eski bir elbise hazırla
der. Kerbelâ'ya doğru yolculuk başlıyor. Hz. Hüseyin
şöyle der:
"Bugün Yeryüzünden, gökyüzüne çıkılacağı ve Meryem
oğlu
Yazının devamı için tıklayın >>>
|
|