|
Bismişâh, Allah, Allah!
Gizli neden olan Hak'ın hikmeti tecelli etmiştir ve
daha önce yapılan hesaba uygun olarak da, İran takviminde,
Kumru kitabında gizlenen gerçek sır bir daha ortaya
çıkmıştır.
Yapılan yeni araştırmada, Farsça ve Osmanlıca lügat
aracılığı ile, Nisan (F.İ), yani Farsça isimdir, Nisan
ayı demektir. Ebri nisanda, Nisan bulutudur. Farsça'da
(Nisan) Baharın ikinci ayıdır, İran Güneş İlkbahar takviminde,
şimdiki dördüncü ay olan Nisan ayına denk gelmektedir.
Çok eski devirlerde, Babiller'de kelime manâsı, Nisanın
Bahar demektir. Başka bir deyişle Nisan, Bahar manasınadır.
Fuzuli Hazretleri de nefeslerinde Nisan değil de, gizli
olarak (Bahar) kullanmıştır.
Kare içerisine almış olduğumuz takvimlerde de görüldüğü
gibi, Sabit İran ilkbahar takviminin bu 2. ayı olan
Ordi Behişt (Bahar) manâsına gelir. Yani ağaçlar, bitkiler,
çimenler, çiçekler, güller açacak, her taraf cennet
haline dönüşecek demektir. Farsça'da Behişt kelimesinin
manâsı aynı zamanda cennet demektir. İ-ranlılar çok
önceleri, Nisan kelimesini takvimlerinde kullanmışlar,
sonradan onun yerine Ordi Behişt kelimesini almışlardır,
ilginç olan bu kelimenin de Bahar manâsına gelmesidir.
Esas, Nisan sözcüğü, Babilcede Bahar manasınadır. Babil
ve Asurlar bugünkü Irak yani Mezopotamya'da Milâttan
önceki zamanlarda yaşamışlardır. Babil'in rasathaneleri
meşhurdur.
Tekrar edersek, Irarıcada, Nisan Baharın ikinci ayıdır.
Şimdiki Milâdi takvimin dördüncü ayı olan Nisana denk
gelen aydır. Ayrıca eski Ortadoğu Hıristiyan'ları ve
İbrani'ler de Nisan ayına (Nisan) derler takvimlerinde
kullanırlardı.
Bir Ostern sebebi ile, Almanların dini dergisinden ufak
pasajlar verirsek ilginç yönler meydana çıkar:
"Vor allem in Syrien und Klein-asien beging eine
Gruppe von Chri-sten das Osterfest als christlichen
Passahfest am 14. Nisan. Es wa ren die sogenannten Ouartazima-ner
(guarta decima = 14). Bei den Heidenchristen setzte
sich damı nactı und nach der den 14. Nisan folgende
Snnntag als Ostertennirı durch...."
En ilginç yönü, burada Almanca lisanda yukarıda adı
geçen bayramın yapıldığı ayın Almanca'ya çevirilıne-den
(Nisan) olarak kullanılmasıdır, ayrıca buradaki 14'lerde
ilginçtir.
Kuran'da (19) kodunu buları, Mısırlı âlim Reşat Halife
Hicri takvim
üzerine ilginç çalışmalar yapmıştır. Bu çalışmalarını
da çeşitli dillere tercüme ile yayımlamıştır. Ona göre:
"Kuran kutsal ayların yerini değiştiren (putperestleri)
kınamakta, (9. Tövbe Suresinin 37. ayeti) ve gene Kurân'a
göre, birbirini izlemesi gereken dört hürmetli ayların,
Kuran ayetlerinin ışığında, ayların isimlerinin anlamları
üzerinde inceleme yapılırsa, kutsal ayların Kameri (Hicri)
takvimin 12., 1., 2. ve 3. ayları olduğu sonucunu verir,
denilmektedir. Birbirini izlemesi gereken, kutsal ayların
arasını açarak neden bu ayların Recep, Zülkade, Zül
Hicce ve Muharrem ayları olduğu iddia ediliyor?"
Takvimi yapanlar hem sırasını değiştirmişler ve hem
de altı ay ileriye almışlar. Yukarıdaki saptamaya göre
doğrusu, şöyle olmalıdır:
Recep (12. ay) 12. Aralık
Zülkade (1. ay) 1. Ocak
Zül Hicce (2. ay) 2. Şubat
Muharrem (3. ay) .... 3. Mart
Yazının devamı
için tıklayın >>>
|
|