|
Asırlardan beri günümüze gelene kadar bir çok kimseler
İmam Cafer Sadık ismini istismar ederek buyruk yazmışlar.
Bu yazılanların hiç birisinin İmam Hazretlerinin buyruğu
ile yakından ve uzaktan hiçmi hiç bir ilişiği olmadığı
bir gerçektir.
Bu yazarların isimlerini beyan etmeye gerek görmüyorum.
Ancak yazarın birisi Buyruk ile İlgisi olmıyan mezhep,
namaz ve yüz sual gibi gereksiz konulan İmam Caferi
Sadık Buyruğu diye yazmışdır.
Diğer bir yazar da yapıtında kız görgüsü, oğlan görgüsü,
dört kapılı, sekiz kapılı görgüler ve daha bir çok efsanevi
hikâye, bid'at (uydurma şeyler) ve hurafeleri İmam Caferi
Sadık (A.S.) Buyruğu adını istismar ederek yazmışlardır.
Diğer bir yazar da yolumuzla hiç bir ilgisi bulunmayan
bir sürü soruların talipten sorulmasını ifade etmişlerdir.
Aynı yapıtta i halifeye şu kadar para, pire ve rehbere
şu kadar para verileceğini taliplere telkin etmektedirler.
Bu yazarlara göre talibe özgürlük hakkı tamtılmamıştır.
Adeta talibe eli, kolu, dili bağlı bir köle mesabesinde
hak tanınmıştır. Bu İse eski cahiliyyet cağında masum
İnsanlara tatbik edilen İnsanlık dışı kurallar idi.
O devirlerde masum insanlar köle ve cariye diye panayırlarda
ve pazarlarda para karşılığında satılmakta idiler.
Bahsi geçen yazarların "Buyruk,, diye yazdıkları
yapıtlarını okuduğumuz zaman dünya yüzünde bulunan insanların
hiç birisinin bunların yazmış oldukları ahkâmları nefsinde
tatbik etmesi kabili te'lif değildir. Biz deriz ki,
sizlerin yazmış olduğunuz bu kuralları yirmibirinci
yüzyılın insanlarına köle devrinin yaşantılarını tatbik
etmek gayri kabildir.
Çünkü cenab-ı Allah adildir. Hiç bir ferde gücünün yetmediği
şeyi yüklemez. Nitekim buyurmuştur. Ali imran Suresi
ayet 19: "İnnetdini indellahil'islâm,, Türkçesi:
"Allah katında din İslâmiyettlr,, yani Allah'a
teslimiyettir, islam dininde ise zorlamak olmadığını
emrediyor. Sureyi Bakara ayet
256 Türkçesi: ,,Dinde zorlamak yoktur. Gerçekten doğru
yolla eğri yol apaçık meydana çıkmıştır. Putları inkar
edip Allah'a inanan kimse kopmak bilmeyen.sağlam bir
kulpa sarılmış olur. Allah işidici ve bilicidir,, Cenabı
hak insanlara hiç bir sahada zorluğu emretmemiştir.
Yazarların yazmış oldukları, bu ayete tam ters düşmektedir.
Cenab-ı Allah insanlara zorluğu değil, kolaylığı emretmektedir.
Müzemmil Suresi ayet 20 "İrine Rabbeke yalemu'dan
son Gafurun Rahimum,, a kadar ayetin türkçesi: "Rabbın
senin gecenin üçte ikisi kadarını bazen de gecenin yarısını,
bazen de gecenin üçte birisini seninle beraber bulunan
pak bir topluluk ile birlikte iba
detle geçirdiğini bilir Kuran'da size kolay geleni okuyun
Allah sizin içinizde hastalar bulunacağını bilir, başka
bir kıs mınızda Allah'ın lütfini, ihsanını elde etmek
için yolculuk eder başka bir kısmınızda Allah yolunda
savaşır. O halde... Kuran'dan kolay geleni okuyun. Duanızı
edin, zekatı (vergi) verin.... Kendiniz için önceden
ne hayır yaparsanız Allah katında daha hayırlısını mükafaat
bakımından daha büyük olarak onu bulursunuz. Allah'tan
mağfiret dileyin. Allah şüphe yok ki, bağışlar ve merhamet
ederbuyuruyor.
Ey müminler, bakınız cenab-ı Hak hazretleri insanların
gücünün yetmediğini değil, ibadette kolayı na geleni
yapmasını emrediyor. Sizler de gerçek talip olmak isterseniz,
kimden ge lirse gelsin kulaktan duyma sözlere İtibar,
etmemelisiniz. Ve İlahi buyruğa uygun o! mayan telklnatları
kimden İşitirseniz İşitiniz ] kabul etmiyeceksiniz.
Bize göre verilen tel kinatları akıl, mantık süzgecinden
geçirerek eğer söylenenler cenab-ı Hak'kın buyrukla-
i rina uygun İse onları sıtkı hulusla kabul et: mek
zorundayız. Bunun dışında felan böy le demiş, filan
böyle dedi gibi efsanevi söz lere ehemniyet vermemelisiniz
Çünkü Muhammed Ali'nin kurduğu yol ] (Tarık-ı Müstakim)
yani doğru yol üzerine kurulmuştur. Ve bütün müminler,
evliyalar, enbiyalar, erler, pirler, aşıklar, sadıklar,
yanıklar ve uyanıklar tarık-ı Müstakim olan (Güruh-u
Naci) süreği ile irşad olmuşlardır. Güruh-u Naci'nin
süreğini ve işleğini özlü olarak etraflıca İzahına (açıklamasına)
çalışacağız. Mümin kardeşlerimize tavsiyemiz bundan
böyle yol ve erkânımızı ve bütün hizmetlerimizi ilâhi
buyruka uygun olarak tatbik edersek gelecek neslimiz
de İlâhi buyruk üzere yo! ve erkânlarını sürdüreceklerine
inanıyorum. Bu sayede doğuda, batıda aynı ahkâmı uygulamış
olurlar. Bazı yörelerdeki ihtilâflar aradan kalkmış
olur. İşte o zaman birlik beraberliğimiz sağlanmış olur.
zaten tek amacımız, çok Önemli olan birlik
Sevgili okuyucular!
Bunca kitapların arasında bir türlü hurafelerden kurtulma
imkânıma
yoktur. Hurafelerden kendimizi kurtarabilmemiz için
Hak'kın i İhamına İhtiyacımız var. Bir kere yanlışa
kapılmışsak doğruyu bulup Bilmemiz olanak sız. Ama Hak'kın
gizli ilminden bir damlacık almışsak, çözüm kendiliğinden
gelmektedir. Suyun içinde yüzen balıkların suya hasret
oldukları gibi, bizler de tonlarca kitapların arasında,
gerçeklerin nefes ve bilgilerine hasretiz. Bu yüzden
bizler de sizlerin önüne bir demet gül sunuyoruz. Şinasi
dede'nin ilahi emirler ile donattığı akıl ve mantığını
da koyarak hazırladığı "Allah'ın insanlardan ne
istiyor,, isimli buyruktan bölümler size sunuyoruz.
Takdir siz okuyucularımızındır. beraberliğimizi sağlamaktır.
Bizleri üzen diğer bir husus bazı yörelerde kutsal olan
amacımız 12-hizmeti noksan yapmaktadırlar. Ve bazı yörelerce
de 12-hizmetin aslından değiştirip kendi mizaçlarına
uygun tatbik ettiklerine de tanık oluyoruz. Temennimiz
bundan sonra bu gibi akıl mantık dışı adet ve töreleri
bırakıp 12-hizmeti ilâhi buyruk üzere uygulamalıyız.
Doğu ve batı hızmetleri ilâhi buyruk üzere uyguladıkları
zaman aradaki tefrika ve dedikodular ortadan kalkmış
olur. Birliğimiz sağlanmış olur.
Bu konu üzerinde bu kadar israr etmemizin nedeni bir
talibi diğer bir yörenin adet ve töresinden bilgisi
ol--ı.âğından yabancı sayılıyor. Ve o can da o toplum
içinde mahçup duruma düşüyor. Bu yörenin insanları da,
başka bir yöreye gittiğinde o da oranın hizmetlerinden
bilgisi olmadğinda o da mahcup duruma düşüyor. Ve hem
de horlanıyor.
Bu çelişkiyi ortadan kaldırmak için bütün bölgeler birlikte
ilahi buyruk kurallarına uyarak, doğuda ve batıda aynı
ahkâm uyguladıkları takdirde, aradaki ikilik ve çelişki
kendiliğin-
kalkmış olur
Sizlere yukarıda sunulan bu yazı aşağıdaki BUYRUK adlı
eserinden alınmıştır. Kitap yazışma adresimizden istenebilir!
|
|