Gercek Ilim
Alevi Birlikleri Yayin Organi

AnaiayfaForumYazarlarSiirlerDeyislerArsivTanitimIletisimLinkler
 

Biz Kimiz?
Ilk Kurucular
Alevilik Nedir?
Aleviligin Kurumlari
Guzel Sozler
Hz. Ali'den Ozdeyisler
Kirklar Meclisi

Alevilikte
 

On Iki Imam
Dort Kapi Kirk Makam
On Iki Hizmet
Dedelik Makami
Post Dedesinin Vasiflari
Cem
Musahiplik
Muzik
Dar
Duskunluk
Semah
Dualar
Edebiyat
Kerbela Vakasi
Kerbela ve Takvim
Kerbela Mahser Gunu
Yedi Ulular
Kutsal Gunler
Kurban
Hizir Kulturu
Oruc - Namaz
Cenaze
Nikah
Kadin
Genclik

Hukuk Kosesi
  Aile Birlesimi
Emeklilik
Onemli Linkler
  Alevi Yol
Dr. Ismail Engin
Cem Vakfi
Cem Radyo
Alevi Bektasi Federasyonu
HDF Almanya
Pirsultan.net
Yazarlarimiz
 

Muhiin Cevahir
Zulfikar Yalcinkaya
Ali Sefa
Musa Dikman
Hatice Eldeniz
Haydar Oztoprak
Ali Yakar

Konuk Yazarlar
  Ali Serdar Polat
Murtaza Demir
Ahmet Altan
Ismail Onarli
Mustafa Tosun

Metin Gulbol
Seyyit Miktat Guler
 

Ağu İçen Ocağı'ndan, Almanya Köln'de Yaşamını Sürdüren Çorumlu
Niyazi Bozdoğan Dede;
İnancımız Sahipsiz Değil


1970 yılında Almanya'ya geldim, zor şartlar altında da olsa alnımın teriyle çoluk çocuğumun rızkını temin ettim. 2000 yılında emekli oldum.Rahmetli dedem Halil Ağa, talipleri severdi, inançlı, bilgili, keramet ehli bir zattı. Sağlığında beni taliplerimizle tanıştırdı. Çorum yöresinde, Amasya yöresi, Sivas, Erzincan, Aşkale, Tercan, Elazığ gibi bölgelerde değerli dedelerle görüşme, tanışma imkanım oldu. Cem cemaat yaparak yolumuz gelenek, göreneklerimizi görgü sorgu gibi törelerimizi yerine getirirdim, hayat şartları bizi Almanya'ya taşıdı.

Sünni kardeşler, devlet destekli olduklarından inanç yönünde bir sorunları olmadı, camilerini, hocalarını, Avrupa'ya taşıdılar. Aleviler kırsal kesimden geldiklerinden, birçok idealleri vardı, şehirde ev alacak, araba alacak, yazlığı olacak, parası olacak, bu gibi düşüncelere kapıldıklarından inanç yönünü unuttular, bir çoğu çocuklarına meslek eğitimi yaptırmadan nasıl para kazanacağının hevesine kapıldılar, dini eğilim akıllarından bile geçmedi. Gençler ise yağmur suları gibi akıma kapıldılar. Dedeler, sömürücüdür gibi laflar üreterek çeşitli . fraksiyon hastalığına kapıldılar, bazen dini, bazen devleti, karsılarına alma yanlışlığına düştüler.
Gençlerimiz günden güne yozlaşmaya başladı, kimi Yahova şahitlerine, kimi başka dinleri benimsemeye başladı, birinci kuşak olan inançlı dedeler, babalar, Alevi gençliğine sahip çıkmak mak-
sadıyla inanç ve geleneklerimizi gençliğimize oğ retmek için, eğitim, öğretim, maiyetinde cemler cemaatler yaptık. Avrupa'da kurumlaşmak zo-rundo kaldık, başka türlü yapamazdık. Resmi olarak Köln Hacı Bektaş Veli Kültürünü Tanıtma Derneğini 1986 yılında kurduk. 12 Eylül darbesi, Çorum, Maraş olayları olduğundan bazı arkadaşlarımız gölgesinden korkar du-ruma geldiklerinde, yönetime 7 kişiyi zar zor bul-duk, halbuki korkulacak bir durum yoklu, biz ül-ke bütünlüğünü ve laiklik ilkelerini benimsiyor, anayasaya saygılı birliğimizi oluşturma çabasın , dayız. Nice zorluklarla resmiyetimizi aldık, Avrupa'nın çeşitli bölgelerinde şubeler açtık, cemler, cemaatler, paneller yaparak, Alevi İslâm inancını tanıtmaya başladık. Her millet takdirle karşılar ken, bağrımızdan yetişen gençlik, bizi engelleme-o{ ye çalıştı, durup dururken bu inanç nereden çıktı, bu gericiliktir gibi sözler üretmeye başladılar ama, biz inançlı birinci kuşak olarak bu yolun yürütülmesine kararlıydık.

Hep inancımıza karşı olan bu acil servis, Sivas'ta 33 aydınımız yakılınca, biz de Aleviyiz, diye saflarımızda yer almaya başladılar.
Prof. Dr. Sayın İzzettin Doğan'ı getirerek aramıza girmeyi başardılar, sayın hocamız İyi niyetiyle neden hu dinamik gençleri almıyorsunuz, gibi girişimde bulundu, acil servis Avrupa Alevi Birlikleri Federasyonu yönelimini eline geçirince, çeşitli iftiralarla sayın hocamıza Avrupa'ya girme yasağı kararı aldılar. Ben Niyazi Dede olarak böyle bir kararın yanlış olduğunu vurgulayarak, sayın İzzetlin bocamızı, derneğimiz adına bir panele davet eltim, yer yerinden oynadı. Neler olmadı ki, dedeyi düşkün ilan etmeler, geceyi sabote ermeler, bildiğiniz gibi gerçekler, geç anlaşılır, bugün ise hepsi siyasi de olsa izzettin hocamızın ayağına kapanıyorlar. Muhterem okuyucular; Avrupa'da ilk Alevi derneği kurucularındanım ve aynı zamanda Avrupa Alevi Birlikleri Federasyonu'nu da kuronlardanım. Bilim araştırma kurulunda, dedeler kurulunda çalıştım, kendine has Alevilik yaratmak isleyen "acil servisin" bu çalışmalar hoşuna gitmedi. Sayın İzzettin Doğan'ı panele davet etlik diye, sudan bahanelerle inançlı dernekleri ihraç eltiler. Tabi ki ben de öyle düşünenlerle çalışamazdım, parmak kaldırmakla ilkelerimiz yok edilmeye çalışılıyor, Alevilik İslâm'la ilgisi yoktur, kültürdür, yaşam biçimidir, gibi sözler, Aleviliğin içini boşaltıp yüzeysel uygulamalar, inançlı insanları hayal kırıklığına uğrattı.

Derneklerin kapısında Alevi levhaların dışında bir çalışma göremeyen bireyler, hir daba da o derneklere uğramadılar. Bazı inançlı derneklerin dışında maalesef durum bundan ibarettir. 15 yıldır yapılan çalışmalarla ne kendimiz gençliğe bir şey öğretebildik ne de Avrupa'ya ilmi bir şekilde Aleviliği tarif edebildik. Köln Hacı Bektaşi Veli Derneği özünden sapmadan kuruluş amacına uygun bir şekilde çalışmalarını sürdürmekledir. Cem Vakfı ile görüşümüz, fikrimiz, zikrimiz bir olduğu için 15 dernek 1,2, milyon marklık satı dığımız yeri Cem Vakfı'na bağışlayıp, Cem vakfı olarak çalışmalarımızı sürdüreceğiz.

Sevgili Cem Dergisi okuyucuları, yukarıda da anlaşılacağı gibi birçok zorluklarla kurmuş olduğumuz dernekler, Federasyonlar, amacına uygun çalışmazsa İnsan gerçekten buralardan soğuyor, ama haksız yere Ankara'da, hir savcının Alevi ismini öne çıkarıp, yasak çerçevesinde derneği kapatma kararı alması da elbette zorumuza gidiyor.

Yukarıda da anlaşılacağı gihi bu günlere kolay gelinmedi, olayları tam yozsak sütunlar dolor, zamanınızı almamak için kısa yazıyorum. Mubterem canlar, Alevi örgütlenmesi konusunda, Aleviliğin dışına çıkılırsa konu dağılır, zayıf olan örgütlenme bu gihi çalışmaların üstesinden gelemez, ya dondurulur, yada yerinde sayar ki o zaman kendimizi boşa avutmuş oluruz. Din özde, insanların yaşamlarını sürdürürken, başkalarına zarar vermeden barış sevgi, saygı Hünkarın sözüyle kendine zor geleni başkalarına yapmamo anlayışıdır.

Bütün peygamberler, amaç ve gayeleri insana insanlığı tanıyabilmesi için din insanın, ruhsal açıdan ahlaksal yapısında denge kurma rolünü üst- Vani dinin anahtarı akıldır. Hz. Resululloh'a din nedir? diye sorulduğunda, güzel ahlaktır, der. Alevilik sadece Sünnilerin anladığı gibi yalnız Hz. Ali'yi sevmeyi değildir. Bu sevginin yanı sıro Aleviliğin belli kuralları vardır. Alevi Ali evinin göstermiş olduğu kurallara uyma-lıdır.

Evlad-ı resul, seyidi saadet, laik kâmil dedelere gereken saygınlık gösterilmelidir.
Aşk-ı muhabbetle cümlenize selam, sevgiler

 
 
Dedeler
 


Izzettin Dogan

Sinasi Koc

Haydar Samut

Niyazi Bozdogan

Kamber Kutlu

Ismail Aslandogan

Mahmut Doganoglu

Mustafa Aklibasinda

Veliyettin Ulusoy

Dernekler
 

Lubeck Alevi Kultur Burosu
HAMM ve Cevresi Alevi Kultur Birligi
KOLN Haci Bektas Veli Kultur Tanitim Dernegi
HARBURG Alevi Kultur Birligi
Stuttgart Alevi Kultur Merkezi
Hollanda Aleviler Birligi
Viyana Alevi Kultur Dernegi
Bak-Der Igdeli - Hannover

Konsolosluk Bilgileri
  Askerlik
Dogum
Evlilik
Olum
Pasaport
Pembe Kart
Telefon Numaralari
Vatandaslik
Vekalet
Esya Goturme
Vize Bilgileri
Anasayfa - Yazarlar - Siirler - Deyisler - Arsiv - Tanitim - Iletisim - E-mail - Linkler
20.11.2004 tarihinden itibaren : Tasarim: M. Ali Oksuz