|
Türkiye'nin Balkan Politikasında
Alevilik Olmayınca
Osmanlı İmparalorluğu'nun hudutları Tuna boylarına
kadar uzanınca Balkan ülkelerinin tümünün Osmanlı ülkesi
kapsamına (egemenlik alanına) alınması tabii bir sonuç
olarak karşımıza çıktı. Osmanlı ülkesinin doğal bir
parçası olarak Balkanlar Osmanlı Egemenliğinde kalınca
Türk kültür ve inançlarının da Balkanlar'da o h yayılması
ve 13, 14, 15. asırlarda Anadoluyu müslümanlaştıran
ve Türkleştiren Alevi İslam inancının Balkanlarda da
egemen inanç ve anlayış olarak yetişip yerleşmesi tabii
halin başka bir yüzünü, boyu tunu oluşturdu. Bulgaristan'da,
Romanya'da, Yunanistan'da özellikle Batı Trakya'da Makedonya,
Arnavutluk ve Yugoslavya'da Alevilik, Bektaşilik, Mevlevilik
bu coğrafyanın egemen İslam İnancı haline geldi ve günümüze
kadar da devam etti. Bugün de tarihi süreç içerisinde
bu gerçekleştirilmiş olan tüm baskılara rağmen Balkanlar'da,
başta Arnavutluk olmak üzere Alevilik ve Bektaşiliğin
ayağa kalkması Türkiye'nin bu bölgelerdeki dış kültür
politikasında da bir değişikliği getirmesi beklenirdi.
Özellikle Sovyetler'in bu bölgedeki hegemonyasının çökmesi
ve Batı Avrupa ile ABD'nin nüfuz alanına kaymasının
Türkiye'ye cesaret vermesi Alevi İslam inancının egemen
olduğu bu bölgelerde Aleviliği kullanarak Türkiye'nin
etkinliğini arttırması beklenirdi. Oysa son 35 yılda
Türkiye'de Laik Devlet sisteminin fiilen çökertilerek
Devletin Sünni bir görünüm kazanması ve uygulamada Devletin
Aleviliği dışlar görünmesi, Türkiye'nin bu bölgelerdeki
nüfuz, yarışında sahayı İran'a kaptırması tehlikesini
beraberinde getirmiştir.
Nitekim son gelişmeler Aleviliğin hala yoğun yaşandığı
bölgelerde İran'ın genç Alevi ço-;ntine götürerek orada
eğit-taşladıklarını çok iyi ücret-3U bölgelere imam
yetiştir-¦rini ve Şİİ propagandasını andırdıkları resmi
ağızlarca de edilmektedir. Bu sonuç jrpriz değildir.
Saz ve semah le İslam'a damgasın; vuran Aleviliğe Türkiye'de
reva |görülen muamele ister istemez Devletimizin kayıtsız
;aldığı bu bölgelerde de jrkiye aleyhinde Önemli so-'
doğuracak ve Türkiye'nin başka rakip devletlere kap-tırmasıyla
sonuçlanacaktı. Yıllardır yaptığımız uyanlar, Aleviliğe
yasal güvence sağlayarak Türkiye hudutları dışında Aleviliğin
yaşadığı önemli coğrafyaları da Türkiye'nin gücüne güç
katmaya vesile yapılması gerekirken Türkiye'yi yönetenler
laik sistemi yıkmaya çalışmak İslam adına yalnız Sünniliği
benimseyerek ve Aleviliği dışlayarak dış politikada
da Türkiye'ye kan kaybettirmeye devam etmektedirler.
Yazık. Çok yazık!
|
|