|
Cumhuriyet, Değerlerini Diriltmek
Zorundadır
Bu ay Cumhuriyetimizin 78'ci yılını kutlayacağız. 1923'ten,
2001 yılına tam 78 yıl geçmiş! Mustafa Kemalin halkın
tümünü arkasına alarak iç ve dış düşmanlara karşı kazandığı
tarihin en parlak zaferinin üstünden geçen bu süre Türk
halkına ne getirdi ne götürdü? Kimse böyle bir soruyu
sorup tarafsız bir yanıt vermek cesaretini gösteremiyor.
Bir kör dövüşünün analizini kimse yapmak istemiyor.
Yapanlar ise taraflı. Oysa Cumhuriyetin 2001 yılındaki
görüntüsü hiç de parlak değil. Dibe vurmuş bir hükümet,
servetler arasında ret edilemeyecek bir dengesizlik,
her gün büyüyen bir işsizlik, Devlet gelirlerinin karşılamaya
yetmediği bir faiz batağı, Cumhuriyetin hiçbir döneminde
ulaşılamamış olan Devletin ana kurumlarına güvensizlik!
Türkiye hiçbir zaman bu kadar karamsarlığa gömülmemişti.
Neden?
Dünyanın emperyalist ülkelerine karşı savaşarak kurulmuş
bir bağımsız Devletin, bu noktaya yıllar sonra aniden
gelmesi mümkün değildir. Devlet zor batan, ama balıma
da zor tıkan bir gemi gibidir. Yıllar yılı Cumhuriyetin
temel ilkelerinden özellikle laiklik ilkesinden verilen
tavizler, eğitim ve öğretim birliğinden verilen tavizler,
paranın en yüksek değer olduğuna insanların inandırılması,
para aşkına ber şeyin yapılmasının mubah sayılması ve
buna inananların Devlet otoritesiniele geçirip ülkenin
kaynaklarını yanlış kullanmaları yahut vatandaşın vergilerini
çeşitli yollardan çalması Türkiye'yi bu çıkmaza sürüklemiştir.
Peki hiç çıkış yolu yok mudur? Vardır. Çıkış yolu yine
Türk halkının Alevi'si-Sûnni'si ile, Türkü Kürdü Türk
halkı bulacaktır. 29 Ekim'de istanbul'da toplanacak
olan Alevi-Beklaşî-Mevlevi Baba Dedelerinin (İstanbul
ve Trak-ya'dakilerin) toplantısını tüm Türkiye Balkanlar
ve Kafkaslardaki Baba Dedelerin toplantısı izleyecektir.
Türk inanç ve kültür hayatının yeniden düzenlenmesinde
büyük katkılar sunacağına inandığımız bu toplantılar
Cumhuriyetimizin yeniden dirilişinin de başlangıcını
oluşturacaktır.
16 Ekim 2001
|
|