|
Alevi İslam İnancı İnkar Edilip Yasaklanamaz!
Ankara Asliye Hukuk Mahkemele-ri'nden birisinin bu günlerde
verdiği bir karar kamuoyunu önemli ölçüde tedirgin etti.
Yıllardan beri Cumhurbaşkanı, Başbakan, Hükümetler,
milletvekilleri, parlamento, siyasi parti liderlerinin
tümü, velhasıl devletin tüm kuruluşları, Alevi yurttaşlara
"Alevi" kelimesi zikredilerek yapılan haksızlıkları
nasıl telafi edileceğine cevap ararken, bir mahkemenin
verdiği ve Alevi kelimesinin aleyhinde dava açılan derneğin
başlığından çıkartılmamış olması nedeniyle derneği kapatma
kararı alması büyük bir talihsizlik olmuştur. Çünkü
karar huku-
ken yanlış ve Yargıtay'ın bu konuda artık yerleşmiş
ve kökleşmiş içtihatlarına da aykırıdır. Bu karar büyük
ihtimalle de Ankara İkinci Asliye Hukuk Mahke-mesi'nin
verdiği karar, Yargıtay'ca bozulacaktır.
Ancak üzücü olan Türkiye'de yargı sistemi içinde hala
bu tür davaları açmaya cesaret eden bir savcının ve
o savcıya emir verecek bir İçişleri Bakanlığı Teşkilatı'nın
bulunması ve Alevilikle yakından uzaktan ilgisi olmayan,
Aleviliği bir kültür zannedip cehaletlerini saklayan
kişilere kamuoyunu harekete geçirme şansını vermeleridir.
Alevi yurttaşlar ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin
hukuk nizamı Yargıtay aracılığıyla tabii ki yerel mahkemenin
verdiği kararı bozacaktır. Ama daha önemlisi bugüne
kadar kendilerini Alevi kisvesi altında özenle saklayanların
Aleviliğin bir inanç olmadığını, bir kültür olduğunu
söyleyenlerin maskelerini düşürmeleridir.
Şimdi iş Alevi yurttaşlara düşüyor. Aleviliği, Hz. Ali'den,
Kur'an'dan, Muhammet'ten soyutlayarak bir kültür boyutuna
indirgeyenlere halk derslerini vermek zorundadır da...
Bu gibilere hiçbir yerde ve zeminde de Alevilik adına
yer verilmemelidir.
|
|